HABERLER

Nâzım Hikmet Karikatür Albümü Çıktı

“Toprağın ismiyle başlarız söze / Sen ki topraksın / seni sevmeyi bilmeli” der şairler şairi Nazım Hikmet.

Biz de onun ismiyle başlarız bu topraklarda şiire, dile, şiir dilinin zenginliğine… ve bunun için de onu sevmeyi bilenlerden olmaya gayret gösterenlerdeniz…

Evrensel şairimiz Nazım Hikmet’e yaraşır, onu çizgilerle, çizgilerin diliyle  büyüten, özgün bir albüm hazırladığımız için, kıvançla, sevgiyle doluyuz. 

Odur ki, onun sesidir ki, şimdi karikatürün ruhu içinde akıp duruyor berrak bir su gibi… o, toprağın ismini bilendi ve su olarak toprağa, hep toprağa yönelendi, çizgilerin gücüyle, çizgilerin gücünde bir kez daha kanıtlanıyor bu işte…

Nazım Hikmet ve şiiri hep var olacak, ümit hep var kalmaya devam edecektir… Nazım Hikmet için hazırladığımız bu karikatür albümümüz, ümit etmesini bilenlere bir armağanımızdır…

 

Karikatürcüler Derneği Yönetim Kurulu

 

 

 

Karikatür!

Resmin dik başlı, afacan kardeşi, 

suyun öte yakasının da hesap sorucusudur.  

Doğrudanlığın iz sürücüsü, ataletin ve sessizliğin panzehirdir. Karikatür dirim ve neşe; umut ve kahkaha; düşünme ve harekete geçmeye çağrıdır. Nâzım Hikmet, şair, şiirin resmini kelimelerle örmüş şair, Türkçenin ufkunu esnetmiş;  maviliklerin, sevincin bahar kokan çocuklarıyla buluşmasını istemiş ve “motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,” demiştir. Her koşulda maviye, yani umuda bağlı kalmış Nâzım Hikmet, uzun upuzun yıllar baskıların, hapislerin, sansürlerin kuyusunda yaşamış, yine de “Kararmasın yeter ki sol memenin altındaki cevahir,” çıkışıyla yüreğini, özgürlük duvarına çevirmiştir. O şiirimizde en geniş manada  biçimsel devrimin ve duyarlılıkla örülü içeriğin şairi olagelmiştir. Çünkü o, şiirde özü ve sözü iki billur suyun hasretle buluşması gibi bir araya getirmiş, kendisi de şiir olmuş, öz ve söz olmuştur. Neşeyi, yaşamı ve kardeşliği çağıran; haksızlığa feryat etmenin ötesinde insanca söyleyişlerle karşı çıkmayı, var oluşunun temel özelliği sayanları, bu bereketli topraklar ödüllendirilmelidir artık. Çünkü iyilik ödüllendirilmelidir, kardeşlik ve sevgi çağrısı yapanlar ödüllendirilmelidir. Nâzım bize güzel ve berrak Türkçenin bir vedası idi ve onun vedası özgürlük ve güzellik içindi. O halkın gözünde çoktan ödüllendirmiştir, şimdi de karikatür tarafından ödüllendirmektedir. 

Özgürlük ve eserindeki güzellikle o her gün yükselirken, onun değerini anlayamayanlar, sürgünlere sürenlerin utancı gün gün onları aşağıya çekiyor. Yine de, Shakespere’in o ünlü tiradındaki, “Kimileri günahlarıyla yükselirken, kimilerin erdemleriyle düşüyor”u tersine çevirmiştir o. Biz de şimdi karikatürün afacan, ele avuca sığmaz mahir halleriyle, ölümsüz ve yükselen Nâzım Hikmet’e vefamızı sunuyoruz…

O, o ki, Nâzım Hikmet’tir, yoksulluğun kol gezdiği talihsiz ortamlara da özgürlüğün olmadığı tekinsiz ortamlara da, her koşulda dirayetle ve sevgiyle ve tek başına bir umut çığlığı olarak karşı çıkmıştır.

O ressamdı, şairdi, oyun yazarıydı. O Türkiye idi, Türkiye’nin her köşesi, her rengi, her dağı, her ovası, her ağacı onun yazısı ve ruhu ile örtüşmüş idi. Günler ve yıllar onu büyütüyor, sadece bu ülkede değil, dünyanın nefes alınıp verilen her yerinde onun yoksulluğu, baskıyı reddeden özgürlük senfonisi her dilden çağıldamaya devam ediyor. Çünkü o istisnasınız dünyanın iyilik ve merhamet için kanatlanan tüm insanlarına, uçmaları için notalardan ve armonik seslerden bir rüzgar olmuştu. O, diğerkamlığı, evrenselliği , “Yarısı buradaysa kalbimin/yarısı Çin’dedir, doktor,” diye seslendirmiştir, büyük bir mutlulukla. 

Karikatür, dünya edebiyatının bu büyük yaratıcısını, çeşitli şekillerde tekrar tekrar ölümsüzlüğe doğru bir sefere çıkarıyor. Çünkü o, Nâzım Hikmet’ti, feragat ve fedakarlıkla, isimsiz milyonların sesi olmayı seçen, inatçı ve inançlı Nâzım Hikmet’ti.Çizgi, Nâzımlaşırken onurlanmış, büyülenmiş, sevinç dağları, bilge okyanusları arkadaş edinmiştir. Çünkü kalemde Nâzım, şiirdi, insandı, ülkeydi, dünyaydı, kainattı. Onun mesajı netti: “yârin yanağından gayrı her yerde her şeyde beraber”likti. Karikatür de, Nâzımlaşan çizgileri ile şen ve net; “su gibi, rüzgar gibi, yıldızlar gibi bir türkü söylüyor, / yıldızlar gibi/rüzgar gibi / su gibi bir türkü,”dür artık.

 

Metin PEKER

Karikatürcüler Derneği Başkanı