HABERLER

Güngör Kabakçıoğlu’nu ölümünün 11. yıl dönümünde özlemle anıyoruz.

Sevgili Büyüğümüz, hepimizin Ağabeyi  Güngör Kabakçıoğlu’nu ölümünün 11. yıl dönümünde özlemle anıyoruz.

 

Güngör Ağabey’den

“Kendimi bildim bileli çizerim. Kağıt kalem elde hep çizerim (…). Karikatüre portre ile başladım. Çevremde aile dostlarımızın, politikacıların, iş adamlarının portrelerini çizdim. (…) Portre çizmek insanlarla ilişki kurmamı sağladı. Bu sayede çok insan tanıdım. Karikatür yaşamım, 1950 yılında İzmir’de Anadolu Gazetesi’nde siyasi karikatür çizmekle başladı. 1950’den sonra da İstanbul’da gazete ve dergilerde çizmekle devam etti. Portre çizmek, benim için yaşamım boyu vazgeçilmez güzel bir uğraş ve tutku oldu. Severek çizerdim ve hala da çizerim”.

Bir Sanatçı Ağabey “Güngör Kabakçıoğlu”

Güngör Kabakçıoğlu, bizim kuşağın Güngör Ağabey’i. O bir beyefendi. Mimar, ressam, karikatürist, yazar. Bir aydın insan.

Nasıl anlatılır? Aklıma Şinasi Nahit Berker’in ünlü sözü takılıp kalıyor “Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur”. Bu sözü Güngör Ağabey’i anlatmak için şöyle değiştirsem “sanatçı olunmaz, sanatçı doğulur”. Muhteşem İstanbul desenleri, bir iki tane değil, yüz mü  iki yüz mü diyeceksiniz? Yok daha fazla, hatta hayallerinizi zorlayın.

Suluboya, yağlı boya resimler. Kağıt üzerine, tuval üzerine, tahtaya, taşa her türlü malzeme ile her türlü teknikle bitip tükenmek bilmez bir enerji ve yaratıcılıkla yapılan çalışmalar. Ama hepsinde ortak bir nokta var. Hangi malzeme, hangi teknik, hangi iş olursa olsun baktığınız zaman gördüğünüz tek imza “Güngör Kabakçıoğlu” karakteri, onun özgün ve evrensel estetik zevkidir.

Binlerce desen, karikatür, çizim, resim, özgün baskı, kolaj, dekupe …. bir çok farklı alanda ürün veren bir sanatçı.

Özellikle Kitap kapakları, İstanbul ve Bodrum çalışmaları diyorum, Doğan Kardeş (1) dergisinin kapakları. bizi çocukluk yıllarımıza götüren çizimler. Bu kapaklar iki kez sergi konusu oldu (1953 ve 2003).